MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

SİYER

<< 3458 >>

124- Huraka üzerine Gönderilen Müfreze - Usame b. Zeyd Müfrezesi

125- Adiy b. Hatim'in Müslüman Olması

 

124- Huraka üzerine Gönderilen Müfreze - Usame b. Zeyd Müfrezesi

 

1. Usame b. Zeyd

 

- - (-)

25462 (1)- Usame b. Zeyd der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizi Cüheyne kabilesine ait Huraka mevkiindeki halka göndermişti. Sabahleyin onlara saldırıp savaştık. Müşriklerden bir adam bize saldırınca istediğini öldürüyor, geri dönünce de adamlarını koruyordu. Ben ve Ensar'dan bir adam ona ulaşınca adam: "La ilahe illallah" dedi. Ensar'dan olan onu bırakınca ben öldürdüm. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu öğrenince: ''Ey Usame! Adam ''La ilahe illallah'' demesine rağmen öldürdün mü?'' deyince, ben: "Ey Allah'ın Resulü! Adam ölümden kurtulmak için böyle dedi" karşılığını verdim. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu sözü bana o kadar tekrar etti ki, o günden önce müslüman olmamış olmayı bile temenni ettim.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (9/4) ve Müslim 1/97 (96) rivayet ettiler.

 

 

 

24563 (2)- Usame b. Zeyd der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizi Cüheyne kabilesine ait Huraka mevkiindeki halka göndermişti. Bizim geldiğimizi gören Cüheyneliler kaçmaya başladılar. Bir kişiye yetiştik, onu yakalayınca: "La ilahe illallah" dedi; ama adamı vurup öldürdük. Bu konuda içime bir şüphe düştü ve durumu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arz ettim. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''La ilahe illallah diyen adam kıyamet günü karşına geldiğinde ne yapacaksın?" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Öldürülmekten korktuğu için böyle dedi" karşılığını verince Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu sebeple söyleyip söylemediğini anlamak için kalbini açıp baktın mı? La ilahe illallah diyen adam kıyamet günü karşına geldiğinde ne yapacaksm?" buyurdu ve bunu o kadar tekrar etti ki, o günden önce müslüman olmamış olmayı bile temenni ettim.

 

[Sahih]

 

 

125- Adiy b. Hatim'in Müslüman Olması

 

1. Adiy b. Hatim

 

- - (-)

24564 (1)- Ebu Ubeyde'nin bildirdiğine göre bir adam şöyle dedi: Adiy b. Hatim'e: "Seninle ilgili olarak duyduğum hadisi senden dinlemek isterim" dedim. Adiy bana şöyle karşılık verdi: Evet, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Nebi olarak gönderildiğini duyunca, onun Nebi olarak çıkmasından hiçbir şeyden olmadığı kadar nefret ettim ve yola çıkıp Rum tarafına -Yezid, "Bağdad'a" demiştir- gidip Kayser'in yanına vardım. Fakat orada canım daha da çok sıkıldı ve: "Şu adamın yanına niçin gitmiyarum? Eğer yalancı ise, yalancılığının bana bir zararı olmaz ve eğer doğru ise ben bunu bileceğim" dedim ve geri dönüp yanına vardım. Geldiğim zaman halk:

"Adiy b. Hatim geldi, Adiy b. Hatim geldi" diye bağrıştı. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldiğimde bana üç defa: ''Müslüman ol ki, selamete eresin'' buyurunca, ben: "Benim dinim vardır" karşılığını verdim. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ben senin dinini senden daha iyi bilirim '' buyurunca, ben: "Benim dinimi benden daha iyi mi bilirsin?" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet! senden daha iyi bilirim. Sen RekCtsiye dinine mensub değil misin? Kavminin ele geçirdikleri ganimetIerin dörtte birini yersin'' buyurdu. Ben: "Evet" cevabını verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu senin dininde sana helal değildir'' buyurdu ve bundan fazla bir şey söylemedi. Ben ses de çıkarmadım. Sonra bana: ''İslam dinine niçin girmek istemediğini de biliyorum. ''Bu adama sadece zayıf ve Arapların hor gördüğü kimseler tabi olmuştur, diyorsun. Sen Hire şehrini biliyor musun?'' diye sordu. Ben:

"Görmedim, fakat adını duydum" cevabını verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Canım kudret elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, Allah bu işi başa götürecek ve öyle olacak ki, kadını tek başına Hire şehrinden Çıkıp Mekke'ye kadar gelecek, hiç kimsenin kendisini korumasına ihtiyaç duymadan Kabe'yi tavaf edecek ve Hürmüz oğlu Kisralnın hazineleri de fethedilecektir'' buyurdu. Ben: "Hürmüz oğlu Kisra'nın mı?" diye sorunca: "Evet, Hürmüz oğlu Kisra'nın, hem mal o kadar çoğalacak ki, kimse onu kabul etmeyecek" buyurdu. Adiy b. Hatim şöyle devam etti: "İşte görüyorsunuz, bugün bir kadın, gerçekten tek başına Hire'den ta Mekke'ye kadar gider ve kimsenin onu korumasına da ihtiyaç duymadan Beytullah'ı tavaf eder. Hürmüz'ün oğlu Kisra'nın hazinelerini fethedenler arasında ben de bulundum. Canım elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, üçüncüsü de olacaktır. Zira Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu da söyledi."

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Darekutnı 2/221-222 (26,29), Hakim, Müstedrek'te (4/518-9) ve İbn Hibban (566/2280) rivayet ettiler.

 

 

 

24565 (2)- Ebu Ubeyde b. Huzeyfe'nin bildirdiğine göre bir adam şöyle dedi: Adiy b. Hatim'in hadisini (Müslüman olmasını), o yanımda olmasına rağmen kendisine değil insanlara sorardım. Bir defasında yanına gidip sorduğumda: "Evet" Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gönderildiği zaman ... " deyip hadisi aktardı.

 

[Hasan]

 

 

 

24566 (3)- İbn Huzeyfe der ki: Adiy b. Hatim hakkında bir hadis anlatırken: Adiy b. Hatim, KUfe'nin taşrasındadır, yanına gidip olayı bizzat kendisinden dinlesem" dedim ve yanına gittim. Ona: "Seninle ilgili bir hadis anlatıyordum ve bu olayı senden bizzat işitmek istedim" dedim. Ravi der ki: Adiy b. Hatim, "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gönderildiği zaman, Bizans diyarına gittim. .. " deyip hadisi aktardı.

 

[Hasen]

 

 

 

24567 (4)- Muhammed b. Huzeyfe der ki: Adiy b. Hatim hakkında bir hadis anlatırken: "Adiy b. Hatim, KUfe'nin taşrasındadır, yanına gidip olayı bizzat kendisinden dinlesem" dedim ve yanına gittim. Ona: "Seninle ilgili bir hadis anlatıyordum ve bu olayı senden bizzat işitmek istedim" dedim. Adiy bana şöyle karşılık verdi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Nebi olarak gönderildiğini işitince, kaçıp Müslümanlara en uzak olan Rüm tarafında bir yere gittim. Fakat orada canım daha da çok sıkıldı ve: "Şu adamın yanına gideyim. Vallahi, eğer doğru ise ben bunu ondan dinlerim. Eğer yalancı ise, yalancılığının bana bir zararı olmaz" dedim ve yanına vardım. Geldiğim zaman halk: "Adiy b. Hatim geldi, Adiy b. Hatim geldi" diye bağrıştı. -Zannedersem bunu üç defa tekrar etti- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldiğimde bana: "Ey Adiy b. Hatim! Müslüman ol ki, selamete eresin" buyurunca, ben: "Benim dinim vardır" karşılığını verdim. Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} yine: "Ey Adiy b. Hatim! Müslüman ol ki, selamete eresin" buyurunca,. ben: "Benim dinim vardır" karşılığını verdim. Hz. Peyganıber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu üç defa tekrar etti. Sonra: "Ben senin dinini senden daha iyi bilirim'' buyurunca, ben: "Benim dinimi benden daha iyi mi bilirsin?" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet, sen kavminin lideri değil misin?'' diye sordu. Ben: "Evet" cevabını verdim. Muhammed b. Sirin, hadisin bu kısmında Rakusiyye'den bahsetti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti: ''Senin dininde, ele geçirdikleri ganimetierin dörtte birini alman helal değildir. '' Ben bu sözle değerimin biraz küçüldüğünü anladım. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Belki de bizim yanımızda yoksul insanları görmen senin Müslüman olmana mani oluyor, sen insanların bize karşı tek bir güç gibi birleştiğini görüp korkuyorsun, sen Hire şehrini gördün mü?'' buyurunca: "Adını duydum, ama gitnıedim" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yakında öyle bir zaman gelecek ki, bir kadın tek başına Hire şehrinden çıkıp Kabe'yi tavaf edecek. Yine yakında öyle bir zaman gelecek ki, Hürmüz oğlu Kisralnın hazineleri de fethedilecektir'' buyurdu. "Hürmüz oğlu Kisra'nın mı?" diye sorunca: "Evet, Hürmüz oğlu Kisra'nın" buyurdu. Ben üç defa aynı soruyu sordum, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı cevabı verip şöyle devam etti: ''Çok zaman geçmeden para o kadar çoğalacak ki, kimse onu kabul etmeyecek. '' Adiy b. Hatim şöyle devam etti: "Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in dediği iki şeyi gördüm. Bir kadının, Hire'den tek başına çıkıp Kabe'yi tavaf ettiğini gördüm. Medain'i fetheden süvariler arasında ben de bulundum. Allah'a yemin ederim ki, üçüncüsü de olacaktır. Zira Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu da söyledi."

 

[Hasen]

 

 

 

24568 (5)- Ebu Ubeyde b. Huzeyfe'nin bildirdiğine göre bir adam şöyle dedi: Adiy b. Hatim'in hadisini (Müslüman olmasını), o yanımda olmasına rağmen kendisine değil insanlara sorardım. Bir defasında yanına gidip sorduğumda: "Evet, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Nebi olarak gönderildiğini duyunca, onun Nebi olarak çıkmasından hiçbir şeyden olmadığı kadar nefret ettim" deyip hadisin devamını aktardı.

 

[Hasen]

 

 

 

24569 (6)- Ebu Ubeyde b. Huzeyfe: "Bir adam şöyle dedi: Adiy b. Hatim'e: "Seninle ilgili bir hadis duydum, onu senden dinlemek isterim" deyip hadisi aktardı.

 

[Hasen]

 

 

 

24570 (7)- Ebu Ubeyde b. Huzeyfe'nin bildirdiğine göre bir adam şöyle dedi: Adiy b. Hatim hakkındaki hadisi halka soruyorum. Halbuki Adiy b. Hatim, Kufe'nin taşrasındadır, yanına gidip olayı bizzat kendisinden dinlesem" dedim ve yanına gittim. Ona: "Beni tanıyor musun?" dedim. Adiy: "Evet" deyip hadisi aktardı ve hadisin içinde şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: ''Sen Rekusiye dinine mensub değil misin?'' diye sorunca: "Evet" cevabını verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kavminin lideri değil misin?'' diye sorunca: "Evet" cevabını verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kavminin elde ettiği ganimetin dörtte birini almıyor musun?'' diye sorunca, ben yine: "Evet" cevabını verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu, senin dininde helal değildir'' buyurunca, ben bu sözle değerimin biraz küçüldüğünü anladım" deyip hadisin devamını aktardı.

 

[Hasen]

 

 

 

24571 (8)- Adiy b. Hatim der ki: Ben Akreb denilen yerde bulunduğum sırada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in süvarileri -veya elçileri- gelmişti. Halam ve bir kısım insanları yakalayıp Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e götürdüler ve saf halinde dizildiler. Halam, "Ey Allah'ın Resulü! Temsilci kayboldu, çocuğum öldü, bende yaşlı bir kadınım. Hizmet edenim de yoktur. Bana cömert davran, Allah da sana cömert davransın" dedi. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Senin temsilcin kimdir?'' diye sorunca: "Adiy b. Hatim!" cevabını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Şu Allah'tan ve Nebiinden kaçan adam mı?'' buyurdu. Halam der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana ınsanda bulundu. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında Hz. Ali olduğunu zannettiğim bir adamla geldi. Adam: "Ondan iki yük iste" deyince, ben de istedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emredince istediğimi verdiler. Adiy der ki: Halama gittiğimde bana şöyle dedi: "Sen öyle bir şey yaptın ki, baban olmuş olsaydı böyle yapmaz dı. Haydi, ister severek ister ürkerek, doğru ona git, falanca ona gitti ve kazandı, falanca gitti ve kazandı." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gittiğimde, yanında bir kadın ve çocuklar -veya bir çocuk- vardı. Adiy, onların Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ne kadar yakında olduklarını bahsedip: "O anda ben onun Nebiliğinin Kisra ya da Kayser kırallığı olmadığını anladım" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Adiy b. Hatim! Seni ''La ilahe illallah'' demekten kaçıran nedir? Allah'tan başka ilah mı var. ''Allahu Ekber'' demekten kaçıran şey nedir? Allah'tan daha büyük var mı?'' dedi. Ben Müslüman olunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in memnuniyetini yüzünden anladım. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kendilerine gazab edilenler Yahudiler, dalalette olanlar ise Hıristiyanlardır'' buyurdu. Sonra halk ona sormaya (veya istemeye) başladı. O da Allah'a hamd ve senada bulunduktan sonra şöyle dedi: ''Ey insanlar! Ne verirseniz hayırdır. Kişi ister bir ölçekı ister yarım ölçekı ister bir avuçı ister yarım avuç versin. -Şu'be der ki: Zannedersem bir hurma veya yarım hurma da dedi- Hangi biriniz Allah'a kavuştuğunda Allah ona: ''Ben, sana kulakı göz vermedim mi? Be'nı seni mal ve çocuk sahibi yapmadım mı? Sen bugün için ne hazırladın?'' der. O da önüne bakarı arkasına bakarı sağına bakarı soluna bakar ve hazırladığı hiçbir şeyi göremez. Neticede ateşe karşı ancak yüzünü siper yapar. Öyleyse, bir hurmanın yarısıyla da olsa kendinizi cehennemden koruyunuz. Eğer onu da bulamazsanız bari yumuşak bir sözle yapınız. Ben sizin için fakirlikten korkmam. Allah, size yardım edecek ve verecek veyahut size birçok yerleri fethettirecekdir. Öyle olacak ki, yalnız bir kadın, Hire ile Medine arasında valnız başına yolculuk yapabilecektir, en çok devesinin kaçmasından korkacaktır. ''

Muhammed b. Cafer der ki: Şu'be, aklımda tutamadığım başka şeyler de anlattı ve bunları kendisine okudum.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: İbn Hibban (6246), Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de (17/237) ve Ebu Nuaym Hi/ye' de (7/170) rivayet ettiler.